3S İnsan Kaynakları Eğitim ve Yönetim Danışmanlığı



"ASLA VAZGEÇME!" Mİ DEDİNİZ?

1990’lı yılların başlarından itibaren kitapçıların raflarında kişisel gelişim kitapları dikkat çekecek ölçüde sergilenmeye başladı. 2000 kanımca bu kitapların sayısının ve baskısının zirve yaptığı bir yıl oldu. Elimde kesin bir istatistik yok. Ancak ilgilendiğim bir alan olarak çeşitlilik adına bir tahminde bulundum.

Bir okuyucu, eğitmen ve danışman olarak kütüphanemin önemli bir kısmında bunlardan en az 200 adedi yer alıyor. 2000 sonrası azalan miktarlarda da olsa yerli ve yabancı yazarların kitaplarının sürümü devam ediyor. Konu o kadar talep görünce işin içine İngilizce bilgisine güvenerek bir sene içinde10 kitap yazan türedi yazarların girmesi da piyasa ekonomisinin kaçınılmaz sonucuydu. Öyle ya İnternet kopyala-yapıştır için büyük fırsatlar sunuyor.

Söz konusu olan kitapsa ve okunuyorsa "Karşı çıkmaya ne gerek var!" diyebilirsiniz. Kulağa hoş geliyor...Ancak tutarsız ve insan yaşamına yanlış yön veren bir içeriğin süzme araçlarından yoksun kişilere verdiği zararları düşünmek bile istemiyorum. En azından kendi çalışma alanımda karşılaştığım bazı olumsuz örneklere dayandığımı söylemeliyim. Bunun kaç tane olduğunun bana göre hiç önemi yok! Önemli olan bir kişinin bile olsa "Asla vazgeçme!" uğruna ödediği boşa giden bazı bedellerinin olmasıdır.

Durum öyle bir hal aldı ki seminer furyası da bu akıntıya ekleniverdi. Bu karmaşada doğru ve eğri birbirine karıştı. Çevirilerin uzman olmayan kişilerce yapılması sonrası yabancı dilden Türkçeye çevrilen kavramlarda da kafa karıştıran ifadeler ve açıklamalar kullanıldı.

Örneğin: “Personality, Character, Feature, Trait, Nature, Lineament” çoğu kitapta karakter ve kişilik olarak çevrildi. Oysa karakter ve kişilik konusunu Psikolojide farklı yaklaşımlarla ele alan ekoller var…

Yetkin olmayan kişiler, yabancı kökenli kaynaklardan temin ettikleri sertifikalarla uzman havasında toplulukların karşısına çıkıverdiler. Bunlar, ellerindeki kaynağı tartışılacak sertifikalarla Psikoloji, Sosyal-Psikoloji, Psikiyatri vb. uzmanlık konularında üniversite eğitimleri almış insanların alanlarında faaliyette bulundular. Terapi seansları düzenlediler...İnsanların özel hayatlarına dokunma hakkını kendilerinde gördüler...Bu konuya resmi kanallardan da müdahale olmayınca ortaya ciddi bir gelir pastası çıkıverdi. 

Süreç kitap, makale, seminer kanalları üzerinden gelişti. Gerçekten işi bilen uzmanların kitaplarını bulmak ve okumak; onların seminerlerine katılmak büyük şanstı. Aslında kişisel gelişimde danışmanların desteği büyük önem taşıyor. Ancak ortam bu konuda da yalnızca ticari yaklaşım içinde olan türedi konuşmacıların, danışmanların beslenme ve yeşerme alanı oldu.

En başından itibaren rafları dolduran kitapların özetle anahtar mesajları şunlardı:

  • Asla vazgeçme
  • Tutkuyla yaşa
  • İçindeki devi uyandır
  • Olumlu düşün
  • Ne düşünürsen, o olur
  • Hayal kurun ve gerçekleşsin
  • Düşün ve zengin ol
  • Başarının anahtarları
  • Etkili iletişim
  • Hedefinizi ve amacınızı bulun
  • Sevgi
  • Dostluk
  • Birlikte başarmak
  • Bir başkası yaptıysa sen de yapabilirsin
  • Yalnızca yap!

Yukarıdaki mesajlara itiraz edecek kimse olmaz sanırım…Hepsi de son derece motive edici ve hayatı anlamlandıran sözler.

Kişisel gelişim kitaplarını okuyarak, seminerlere, atölye çalışmalarına katılarak hatta Koçluk hizmeti de alarak istediklerini elde etmiş insanlar elbette vardır. Ancak başarısız olup da “Kişisel Gelişim” kitapları, eğitimleri veya seminerleri dediğinizde bucak bucak kaçanlar da var! Neden böyle?

“Herkes cennete gitmek istiyor, ama kimse ölmek istemiyor!”

duvar yazısı aklıma geliyor. Herkes mutlu, zengin, başarılı, saygın olmak istiyor ama sıkıntısına da katlanmadan bunlar olsun diye bekleyenlerin çoğunlukta olduğunu düşünüyorum. Oysa her şey rahatlık bölgenizin dışına çıkınca başlıyor...

 “Asla vazgeçme!” söylemini ele alalım. Başladığınız bir işi bitirmek, hedefe ulaşmak, başarıyı yakalamak için insanı harekete geçiren bir ifade. Doğru zaman, doğru kaynaklar, doğru hedef ve doğru strateji bir araya geldiğinde sonuna kadar gitmenin ateşleyicisi…Peki kişi bundan nasıl emin olacak? Neden “Asla vazgeçmemesi” gerektiğine karar verme iradesini ne zaman ve nasıl gösterecek?

Veya her şey yolunda giderken öngörülemeyen bir engel hedefe ulaşmayı neredeyse imkansız kılıyorsa, devam edilmeli mi? Ne zaman vazgeçmeli? Bunu yapmak insanın kendine ihaneti midir?

Sorunun temelinde bana göre kişinin kendini ne kadar tanıdığı yatıyor.

Bazıları kitap sayfalarında satır aralarında yer alan damardan giren sözcüklerden, sahnedeki yerinde duramayan konuşmacıdan etkilenerek “En büyük benim!” diye haykırarak ileri atılabilir-Böyle bir seminerden çıktıktan sonra işinden istifa ederek kendi girişimine başlayarak hayal kırıklığı yaşayan insanlar tanıyorum. Kişi, odasının duvarlarına hayal ettiği evin, gitmek istediği üniversitenin, almak istediği arabanın fotoğraflarını asabilir. Bütün bunlar odaklanamaya, hedefe kilitlenmeye yardımcı olabilir.

Eğer sahip olduğunuz veya geliştirebileceğiniz muhtemel kaynaklar, hedefe ulaştıracak ayakları yere basan bir planlamayla desteklenmiyorsa neler olur?

Tam da konumuza uygun tasarlanmış fotoğraftaki durum gerçekleşir. Size de, belki yakın çevrenize de yazık olur…

‘‘ASLA VAZGEÇME! ’söylemi ne zaman geçerlidir?

Doğru zaman; doğru hedef; doğru strateji için ‘‘ASLA VAZGEÇME!’’. 

Bir de şu açılardan bakalım:

•      Hedef doğru, strateji yanlış ise…

•      Hedef yanlış, strateji doğru ise…

•      Hedef de strateji de yanlış ise…

Bunun farkına varılmadığında ‘ASLA VAZGEÇME!’’ söyleminin sonuçlarını düşünebiliyor musunuz?

Kişi A noktasından B noktasına gitmek istiyorsa ne yapmalı? Önce bir bilenden destek alınmalı. A noktasındaki mevcut durumu (yetkinlikler, maddi kaynaklar, destekleyen, gerileten, durduran, geliştiren faktörler) ortaya konulmalıdır. B noktasına ulaşıldığındaki durum aynı şekilde tahmin edilmelidir. İşin matematiği “B-A=?” şeklinde ifade edilebilir. Sonuç, kapanması gereken açıkları net olarak ortaya koyabiliyorsa bir strateji çizilebilir. Yani B noktasındaki sizin, A noktasındaki sizden daha donanımlı olması gerekiyorsa yapılacaklar için bir plan, program ve bütçeleme söz konusu olabilir…

"Asla Vazgeçme!” iman gücüyle ele alınacak bir konu değildir.

Yalnızca zihinde başlayıp bitecek bir konu hiç değildir!

Ancak hayal kurmakla başlayan, öz değerlendirmeyle şekillenen, size dışarıdan bakabilen bir destekçinizle değişen koşullara uyum sağlamanızla rotada kalabileceğiniz yeni hedeflerle üst satıra çıkmanızı sağlayan sürekli bir yolculuktur.



Yorumlarınız için info@3sdanismanlik.com adresimize e-posta yollayabilirsiniz.