3S İnsan Kaynakları Eğitim ve Yönetim Danışmanlığı



İÇ ÇAMAŞIRLARINIZ TEMİZ Mİ? S.Selçuklu

İlkokula başladığım günü hiç unutmuyorum. Sabah ilk işimiz Foto Naci'ye  gidip yeni önlüğümle fotoğraf çektirmekti. Stüdyoda 7 yaş grubu için özel bir köşe hazırlanmıştı. Tüm öğrenciler taburenin üstüne çıkıp poz veriyordu. Nasıl bir heyecandı anlatamam...


Annem, üstümü  giyinirken iç çamaşırımın temizliğine her zaman dikkat etmemi söylemişti.


-Anne kirli olsa ne olur ki? Nasıl olsa benim dışımda başka kimse bilemez.        


Diye itiraz etmiştim...


O da,


-Bunun ne anlama geldiğini zamanla anlayacaksın!


demişti.


Yaşamla ilgili konularda yaptığımız her değerlendirmede ondan çok şey öğrendim. Benim için hep iyi bir öğretmen oldu. Şimdi yaşının tüm olgunluğunu başarılı geçmişiyle birlikte keyifle yaşıyor.


 


İlkokula gittiğimin ilk sabahında Annemin söyledikleri beynime öyle kazınmıştı ki onlara her zaman büyük bir dikkatle uydum. Uzun yıllar boyunca da  söylemi hijyen açısından algıladım. Oysa bir yaşam felsefesinin anahtarıydı bana sunulan.




Yıllar sonra onun bu sözlerini bir kitabevinde Rhonda Abrams'ın "İç Çamaşırlarınız Her Zaman Temiz Olmalı" kitabında gördüğümde  yaşadığım şaşkınlığı tarif edemem. Kitabı satın alıp oracıkta bir yerde sayfaları arasında kaybolmuştum. O zaman anladım ki, tüm anneler aynı evrensel öğretiye sahipler.


İş hayatımızda farklı sektörlerde çalışıyor, üretiyor veya ürünlerin satışına aracılık ediyoruz. Bazılarımız da basın-yayın, sağlık, eğlence, sigortacılık, kişisel bakım, otelcilik, restoran işletmeciliği, bankacılık vb. alanlarda hizmet sunuyor. Şimdi sıkı durun ve şu iki soruya cevap verin!


Her nerede çalışıyorsanız faaliyetleriniz sırasında başkasının bilmediği ama yalnızca sizin bildiğiniz bir konuda diğerlerinin yanılgı içinde olması, zarar görmesi veya bunun ihtimal dahilinde olması bile sizin için rahatsız edici midir?

Kaybetmek pahasına bu durumun önüne geçer misiniz?

Konuyu perakendenin yükselen yıldızı, bazen de yükselirken sağı solu hırpalayarak kırıp döken, AVM ekseninde ele alalım.  Organize perakendenin bu gözde kanalı ışıltılı dünyasıyla ziyaretçiye satın alma tercihleri açısından büyük kolaylık sağlıyor, giderek bir yaşam merkezi haline geliyorlar. Doğru zamanda doğru projeyle kent yaşamının bir parçası olarak müşterilere yeni deneyimler yaşatıyorlar. Mağaza karması sunum zenginliğiyle müşteri ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu bölümlerde çok sayıda satış danışmanı çalışıyor.


Sıcak ve soğuk satışta çalışırken öğrendiğim bir şey var. Ne satarsan sat ürününe inanıyorsan daha başarılı oluyor, iç huzuru duyuyorsun. Bir an için satış Danışmanının ürününün eksik yönü bildiğini, defosundan da müşterisinin haberdar olmadığını düşünelim...


Yiyecek bölümü AVM ziyaretçilerinin merkezi benimsemesinde ve müşteriye dönüştürülmesinde büyük rol oynuyorlar. Garsonun, mutfak çalışanının eldiven kullanmadan ekmeği sepetlere doldurduğunu, yere düşen bir  köfteyi tekrar tabağa koyduğunu görmesi, işletmenin sağlığa uygun olmayan şartlarda gıda sunumunu sürdürmesi, mutfakta kritik noktalarda kirliliğin olması ve bütün bunların müşterilerce bilinmemesi nasıl bir çalışan profili ve işletme kültürü oluşturur? 


İç çamaşırı kirli olan birileri yüzünden belki de müşteriler ayıplı ürünü hiçbir zaman fark etmeyecekler...


Ancak her sektörde olması gerektiği gibi, organize perakendenin fantastik dünyasının çalışanları da herhalde kaybet-kazan anlayışı yerine, 'müşteri odaklı' kazan–kazan ilkesine sahip, iç çamaşırı her zaman temiz profesyoneller olmalı değil mi?


Onları bulalım ve yetiştirelim...


Dürüstlük bir erdemdir. Kişi ve kuruluş için de olmazsa olmaz güçlü bir değerdir.


 



Yorumlarınız için info@3sdanismanlik.com adresimize e-posta yollayabilirsiniz.